Giyecekler, Zinetler ve Ev Eşyaları; Bunlardan Kullanımı
Mekruh Olanlar |
5680- Ali b. Ebi T©'lib der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağ eliyle bir ipek, sol eliyle de
altın parçası tuttuktan sonra: "Bunlar, ümmetimin erkeklerine
haramdır" buyurdu.
(Yezid b. Ebi Habib)
hadisi Ebu Eflah'tan bu şekilde nakletmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 4/303 (4057 ve Nesai (8/1600).
5681- Hz. Ali der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir elinde altın, diğerinde ipek
olduğu halde yanımıza çıktı ve: "Bunlar, ümmetimin erkeklerine
haramdır" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir
Nesai (8/160,161) ve İbn Mace 2/1189 (2595).
Bu hadisi Ebu Musa; Ukbe
ve başkaları kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettik.
Bunlarda: .. ", Kadınları için helaldir" ibaresi de vardır.
5682- Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında ipek ve
gümüşle sahabenin yanına çıkıp: "Bunlar ümmetimin erkeklerine haram,
kadınlarına ise helaldir" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/1190 (3597).
5683- Abdullah b. Ömer'in
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab saf ipekten mamul (satılık) bir kat elbise
gördü ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu giysiyi satın
alsam; sana elçiler geldiğinde ve Cuma günleri giysen" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu, ahiretten hiç bir nasibi
olmayan kişiler giyer" buyurdu. Daha sonra Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hz. Ömer'e saf ipekten yapılmış bir giysi gönderince Hz. Ömer
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu giymem için veriyorsun,
ancak ben senin bununla ilgili söylediklerini işittim" deyince Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu satman veya hanımlarından
birine giymesi için vermen için gönderdim" karşılığını verdi.
Buhari bu hadisi Musa b.
İsmail'den, Cuveyriye'den nakletmiştir. - Buhari, libas (44) ve Müslim, libas
(6).
5684- Hz. Ali der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saf ipekten yapılmış bir elbise
hediye edilince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bana gönderdi.
Ben elbiseyi giydiğimde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızgın
olduğunu yüzünden anladım. Bana: "Bunu giymen için vermedim" buyurdu.
Sonra bu giysi Hz. Ali'nin (evinin) hanımları arasında paylaştırdı. İbn
Abdan'ın rivayetinde hadis: "Bu elbiseyi hanımlarım arasında
paylaştırdım" şeklindedir.
Ravileri güvenilirdir.
Müslim bu hadisi değişik
yollarla Şu'be'den nakletmiş ve bu hadislerde:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) emredince bu elbiseyi hanımların arasında
paylaştırdım" ibaresi vardır. - Müslim, libas (17).
5685- Adem b. İyas,
Şu'be kanalıyla Abdulaziz b. Suheyb'den Enes b.
Malik'in şöyle dediğini
bildirir- Şu'be: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mı?"
diye sorunca, Abdulaziz öfkelenerek: "Tabi ki Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)" cevabını verdi: "Dünyada ipek giyen ahirette
giyemez.''
Buhari bu hadisi
Adem'den, Müslim de başka bir yolla Abdülaziz'den nakletmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, libas (44).
5686- İbn Ebi Leyla'nın bildirdiğine
göre Huzeyfe, Medain'deyken içmek için su istedi. Ona oranın ileri gelen bir
adamı gümüş bir kap içinde su getirince Huzeyfe bardağı alıp fırlattı ve:
"Bardağı atmamın sebebi, daha önce böyle yapmamasım söylediğim halde
yapmasıdır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''ipek, atlas, gümüş kap
ve altın kaplar dünyada onların, ahirette ise sizindir'' buyurdu."
Ravileri güvenilirdir.
Buhari bu hadisi
Süleyman b. Harb'den, Müslim ise başka bir yoHa Şuayb'dan nakletmiştir. -
Buhari, libas (44). - Müslim, libas (4) ve Buhari, eşribe (251).
Beyhaki der ki: Mücahid
bunu İbn Ebi Leyla'dan, Huzeyfe'den şu şekilde nakletmiştir: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) altın ve gümüş kaplardan içmemizi ve yememizi,
ipek ve atlas giymemizi ve üzerine oturmamızı yasaklayarak: "Bunlar
dünyada onların, ahirette ise sizindir" buyurdu.
Bu hadis Buhari'nin
kitabında tahrk edilmiştir. Biz de bunu Sünen kitabında aktardık. - Buhari,
eşribe (251).
5687- Amr bildiriyor:
Hz. Ali'ye binmesi için bir at getirildi. Eyerin iki kaşı aralığına da atlastan
bir kumaş konulmuştu. Hz. Ali binmek üzere ayağım koyup eyerden tutunca eli
aşağıya doğru kaydı. "Bu ne?" diye sorunca: "Atlas"
karşılığını verdiler. Bunun üzerine: "Vallahi buna binmem!" dedi.
Tahric: Hakim'in
hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/71
(19940).
5688- Abdurrahman b.
Yezid bildiriyor: İbn Mes'ud'a oğullarından biri geldi. Annesi ona ipekten bir
gömlek giydirmiş ve bu gömleğini çok beğenmişti. İbn Mes'ud: "Ey oğul!
Bunu sana kim giydirdi?" diye sorup: "Yaklaş!" dedi. Çocuk
yaklaşınca İbn Mes'ud gömleği yırttı ve: "Annene git, sana başka bir
gömlek giydirsin!" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Abdürrezzak, Musannef 11/70 (19937) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/161).
5689- Ebu İshak der ki:
Batha'da olan Abdullah b. Ömer'in yanına girip: "Ey Ebu Abdirrahman! Şu
giysilerimize az miktarda ipek karışmıştır" dedik. İbn Ömer: "Bunun
azını da, çoğunu da bırakın" karşılığını verdi.
İsnadı hasendir.
Halimi der ki: Rivayet
edildiğine göre ibrahim(-i Nehaı): "Öncekiler giyside (boyuna olan uzun)
ince iplerin ipek, (enine olan kısa) kalın iplerin ibrişimden veya ince iplerin
ibrişim, kalın iplerin ise ipekten olmasını kerih görürlerdi" demiştir.
Doğru bir sözdür. Zira bir giysi ancak biri enine diğeri de boyuna olan iplerin
bir araya getirilmesiyle giysi olur ve biri diğerinden ayrılamaz. Bundan dolayı
boyuna olan ipin ibrişim, enine olan ipin ise ibrişim olmamasına cevaz
verilmiş, ancak enine olan iplerin ibrişim, boyuna olan iplerin ise ibrişimden
olmamasına cevaz verilmemiştir. Çünkü ikisi bir arada giysinin temel
parçalarıdır ve bir giysi veya elbise bu ikisi bir arada olmadan olmaz. -
Halimi, el-Minhac (3/75).
Hz. Ali'den nakledilen
şu rivayet de bunun doğruluğuna delalet etmektedir: "Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) boyuna olan ipleri ipekten, enine olan ipleri ise
mesire olan bir giysi hediye edildi. Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu hırkayı bana gönderdi. "Ey Allah'ın Resulü! Bununla ne yapayım? Giyeyim
mi?" dediğimde: "Kendim için razı olmadığım bir şeye senin için de
razı olmam. Bunu kes ve örtü olarak bir parçasını annen Fatıma'ya, bir
parçasını da kızım Fatıma'ya ver" buyurdu.
Mesire de Yemen yapımı
olan ve siyera olarak bilinen bir kumaş türüdür.
Bu konudaki ruhsat ise
sadece giysilere yöneliktir.
Yine rivayet edildiğine
göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Yanımızda kadife bir giysi vardı ve
üzerinde de ipek bir şerit bulunuyordu. Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hiçbir zaman onu giymemizi yasaklamış değildir."
Yine rivayet edildiğine
göre Hz. Ömer: "Üzerinde iki veya üç veya dört parmak kadarı ipek bulunan
giysileri giyebilirsiniz" demiştir. Allah en doğru bilendiri her bir kolda
iki parmaklık kadar olmak üzere her ki kolda dört parmaklık kadarı olmasıdır.
Hz. Ömer'in bu sözünden kasıt budur. Yine ondan rivayet edildiğine göre:
"Veya avuç içi kadar" demiştir. Avuç içi kadar da ancak dört parmak
kadar çıkmaktadır. Bunda da kasıt her iki kolda bir araya getirildiği zaman bu
kadar olmasıdır. Keten olan kumaşı ibrişim bir iplikle dikilen giysiyi giymek
de haram değildir."- Halimi, el-Minhac (3/74, 75).
Beyhaki der ki:
Halimi'nin, üzerinde ipek parçalar bulunan giysi konusunda bu söyledikleri
doğrudur. Bu tür giysilerin giyilmesinin mübah olduğu konusunda Ömer b.
el-Hattab ve başkalarından hem mevkuf, hem de merfu olarak rivayetler
gelmiştir. Bir sonraki rivayet mevkuf olan rivayettir.
5690- Süveyd b. Gafele
der ki: Allah bize fetihler nasib ettikten sonra Şam'dan geldiğimizde Ömer b.
el-Hattab Medine'nin dışında oturmuş bizi karşılıyordu. Biz, ipek, atlas ve
Acemlere ait giysiler giymiştik. Bizi görünce ayıplamaya başladı ve biz geri
dönüp Yemen işi abalar giyip yanına döndük. O zaman: "Merhaba muhacirler! Allah
sizden önce gelenlerin ipek giymesine razı olmamıştır ki sizin giymenize razı
olsun. Giyside sadece bir, iki, üç veya dört parmak kalınlığında ipek olmasına
ruhsat vardır" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/168).
Merfü olan hadis ise
aşağıdaki gibidir:
5691- Süveyd b.
Gafele'nin bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab, Cabiye'de insanlara hutbe
verirken: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giyside, bir veya iki
veya üç veya dört parmak kadarı bulunması haricinde ipek giysiler giyme yi
yasakladı" dedi ve parmaklarıyla elli işareti yapıp avucunun üzerine
koyarak bu bunun ne kadar olması gerektiğini gösterdi.
İsnadı sahihtir.
Müslim bu hadisi
Muhammed b. AbdilIalı ed-Darimi kanalıyla Abdulvehhab'dan rivayet etti. - Müslim,
libas (1644).
5692- Ebu Osman der ki:
Azerbaycan'da Utbe b. Ferkad ile birlikte bulunduğumuz sırada Hz. Ömer
(başımızda bulunan Utbe b. Ferkad'a) şöyle bir mektup yazdı: "Bu mal ne senin,
ne de babanın çalışmasıyla kazanılmış bir mal değildir -bunu üç defa tekrar
etti-o Onun için kendin çadırında ne yiyorsan çadırlarında bulunan Müslümanlara
da aynı şeylerden yedirip doyur. İzar ve rida giymekten geri durmayın. Şalvar
ve ayakkabı yerine izar, rida ve terlik giyin. Bineklere üzengisiz binmeyi
öğrenin ve atış talimi yapın. Arap dilinin konuşmaya bakın. Lüks içinde
yaşamaktan, müşriklere benzemekten ve ipekli giysiler giymekten sakının. Zira
ResululIalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipek giyinmeyi yasakladı ve orta
parmağı ile işaret parmağını birleştirip bize göstererek o kadarının bir
sakıncası olmadığını söyledi."
Züheyr'in bildirdiğine
göre Asım: "Kitapta rivayet bu şekildedir" demiştir.
İsnadı sahihtir.
Buhari bunu Ahmed b.
Yunus'tan kısa bir metinle; Müslim de aynı şekilde zikretmiştir. - Buhari,
libas (44) - Müslim, libas (12).
Katade de Osman'dan
rivayet etmiştir. Allah en doğrusun bilir, Halimi'nin de dediği gibi Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) giysinin her kolunda iki parmak kadarının bir
sakıncası olmadığını kastetmiştir. Bu şekilde her iki kolda dört parmak kadarı
olur.
5693- Ebu Osman der ki:
"Hz. Ömer ipek ve atlası yasaklardı ve: "yalnız şu kadar olanı
müstesna" diyerek bir parmağıyla, sonra ikinci parmağıyla, sonra üçüncü
parmağıyla, sonra dördüncü parmağıyla işaret ederek: "Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bunu bize yasaklardı" derdi.
Müslim bu hadisi
Sahih'te İbn Numeyr kanalıyla Hafs'tan nakletmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, libas (13).
5694- Hz. Aişe der ki:
"Üzerinde kuş resimleri bulunan bir perdemiz vardı. İçeri giren onu
karşısında görürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Bunun
yerini değiştir. Çünkü her girdiğimde onu görüyor ve dünyayı hatırlıyorum"
buyurdu. Yine yanımızda üzerinde ipekten şeritler olan kumaşımız vardı ve onu
ben giyiyordum.
Müslim bu hadisi
Sahih'te Züheyr b. Harb kanalıyla İsmail b. Uleyye' den nakletmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, libas (88).
Halimi'nin giyside enine
ve boyuna olan iplikleri birbirinden ayıranların söylediklerini reddetmesi bu
konuda Abdullah b. Abbas'tan gelen rivayete dayanmaktadır. Şayet bu rivayet
sabit değilse bu konuda doğru olan görüş Halimi'nin savunduğu görüştür. Ancak
sabit bir rivayetise Halimi'nin bu görüşü reddetmesinin bir anlamı yoktur.
Gördüğüm kadarıyla da Halimi kitabında bu konuda ibn Abbas'ın rivayetinden daha
zayıf rivayetleri delil olarak getirmektedir. Ebu Davud'un Sünen'de aktardığı
ibn Abbas'ın söz konusu rivayet de bir sonraki hadiste zikredilmiştir. -
Halimi, el-Minhac (3/75)
5695- İbn Abbas der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saf ipekten yapılmış giysiyi
giymeyi kerili görmüş, giyside ipekten işlemeler veya giysinin boyuna olan uzun
iplerinin ipekten olmasında bir sakınca görmemiştir."
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Ebu Davud 4/329 (4055).
Beyhaki der ki: Bu
hadisi Züheyr b. Muaviye Ebu Hayseme, Husayf'tan bu şekilde nakletmiştir. İbn
Cüreyc de Husayf kanalıyla İkrime ve Said b. Cübeyr'den, o da İbn Abbas'tan bu
şekilde nakletmiştir. Başka bir rivayette hadis: "Boyuna veya enine olan
ipleri ipek olan giysiyi giymekte sakınca görmemiştir" şeklindedir. İsmail
b. Müslim hadisi Ata kanalıyla İbn Abbas'tan nakletmiştir.
5696- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saf ipekten yapılmış giysiyi
yasaklamıştır. Ancak kumaşın enine olan iplikleri pamuktan, boyuna olan
iplikleri ipekten olan veya enine olan iplikleri ipekten, boyuna olan iplikleri
ise pamuktan olan giysilerde ise bir sakınca yoktur."
Isnadı zayıftır.
Ancak isnadında bulunan
ismaıl b. Müslim zayıf biridir. Züheyr kanalıyla Husayf'tan rivayet edilen
hadise muvafık olan ve ibrahim'den gelen bir önceki rivayet mahfuz olmaya daha
uygundur. Husayf b. Abdirrahman elCezerı'den büyük hadis alimleri rivayetlerde
bulunmuş, ancak adaleti konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Ebu Ahmed b. Adiy
el-Hafız onun hakkında: "Husayf'tan zayıf olan kişiler değil, güvenilir
olan kişiler rivayette bulunduğu zaman hadislerinde ve rivayetlerinde bir
sakınca olmaz" demiştir. Bu ve ma na olarak benzeri olan rivayetler de Ebu
Said el-Malini'nin ondan naklen aktardığı rivayetlerdir.
Allah en doğrusunu
bilir, giyside enine ipler ile boyuna ipler arasında fark görenler de enine
iplerin boyuna olan iplerden daha çok olmasından dolayı böylesi bu farkı
görmüşlerdir. Giysinin çoğu pamuktan veya ibrişimden olmayan bir şeyden ise
giyilmesinde bir sakınca görmemişlerdir. Ancak çoğu ibrişimden olan giysiye
(evaz vermemişlerdir. Şafil'nin de söyledikleri buna işaret etmektedir korku
namazı bahsinde şöyle der: "Koruma özelliği olmayan giyside ham ipek ve
pamuk veya keten eşit miktarda ise korku namazı ve başka namazlar için kişinin
bunu giymesinde bir sakınca görmüyorum. Ancak ham ipek diğerinden daha baskın
ise savaş ortamında olan ve olmayan kişinin namazında bunu giymesini kerih
görürüm. Savaşta olana bunu kerih görmem de böylesi bir giysinin kişiyi ham
ipekten olan giysilerden daha az korumasından dolayıdır. Savaşta olan kişinin
kendini korumak için atlası veya ham ipeği baskın olan bir giysiyi giymesi
benim için daha iyidir. Çünkü bunu bedenini korumak için giymektedir ve
inşaallah bir sakıncası yoktur. Zira kişiye, normal şartlarda yapması sakıncalı
olan bir şeyi savaş ortamında yapmasına ruhsat verilebilir."
5697- İkrime'nin
bildirdiğine göre İbn Abbas ipekli giysi giyerdi ve: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) saf ipekten yapılan giysiyi yasaklamıştır"
derdi.
Bu hadisi Ebu Ma'mer,
Abdusselam b. Harb'den nakletmiştir.
Ravileri güvenilirdir.
5698- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saf ipekten yapılmış giysiyi
yasaklamıştır.''
Tahric: İsnadı sahihtir.
Hakim, Müstedrek (4/192) ve Ahmed, Müsned (1/313, 321).
Beyhaki der ki: Bu hadisin
senedi sahihtir ve bu, Husayf'ın rivayetini desteklemektedir. Ali b. Ebı
Talib'in bu konudaki hadisini delil kabul edenlere gelince, onun rivayeti bizde
aşağıda geçtiği şekliyledir:
5699- Ali b. Ebi Talib
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipekten şeritleri olan bir
giysi (kaftan) hediye edilmişti. Giysideki ipek ya uzunlamasına ya da
enlemesine işlenmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giysiyi bana
gönderdi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim ve: "Bunu ne
yapayım? Giyeyim mi giymeyeyim mi?" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Kendim için hoş görmediğim bir şeyi sana da hoş
görmem. Onu kesip Fatımalar arasında örtü olarak paylaştir" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Şeybe, Musannef(8/159) ve Taberani, M. el-Kebir 24/357 (887).
5700- Ali b. Ebi Talib
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde uzunlamasına ve
enlemesine ipekten şeritler olan bir giysi hediye edildi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) giysiyi bana gönderdi. Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) geldim ve: "Bunu ne yapayım? Giyeyim mi giymeyeyim
mi?" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kendim için hoş görmediğim bir şeyi sana da hoş görmem. Onu kesip Fatımalar
arasında örtü olarak paylaştır" buyurdu.
İsnadı zayıftır.
5701- Ali b. Ebi Talib
der ki: ResuluHalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipek karışımı giysi giymemi,
altın yüzük takmamı ve ipek işlemeli giysi giymemi yasakladıktan sonra:
"Ben sana nasihat edenlerdenim" buyurdu.
İsnadı hasendir.
Beyhaki der ki:
"Böylesi bir yasağın ipek işlemenin, giysi de işaret olarak kullanımına
izin verilen kısımdan daha fazla olması durumunda olması muhtemeldir. Esma'dan
gelen rivayette zikredilene göre de bu yasağın kerahiyet bakımından olması
muhtemeldir. Doğrusunu da Allah bilir. Bu konuda ibn Ömer'in bu yöndeki sözüne
gelince, ibn Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipek giyinmeyi
yasakladığını işitince günaha bulaşma korkusundan dolayı azından da, çoğundan
da uzak durmuştur."
5702- Esma binti Ebi
Bekr'in azatlısı ve Ata'nın oğlunun dayısı Abdullah der ki: Esma beni Abdullah
b. Ömer'e gönderdi ve: "Üç şeyi haram saydığını öğrendim: giysilerde (ipekten)
nakış olmasını, kırmızıya boyanmış eyer yastıklarını ve Recep ayının tamamını
oruçlu geçirmeyi haram saydığını öğrendim" dememi söyledi. Abdullah bana
şöyle cevap verdi: "Söylediğin Receb meselesine gelince ömür boyu oruç
tutana ne diyeceksin. Söylediğin elbisede desen meselesine gelelim. Ömer b.
elHattab'ı işittim: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu işittim: ''ipeği ancak ahiretten nasibi olmayanlar giyer.'' Bu
sebeple giysideki nakışın da ipekten sayılmasından korktum. Kırmızıya boyanmış
eyer yastığına gelince; işte Abdullah'ın eyeri." Baktığımda Abdullah'ın
eyerinin kırmızıya boyanmış olduğunu gördüm.
Esma'ya dönüp
Abdullah'ın söylediklerini aktardım. Esma: "İşte Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) cübbesi" deyip taylasan türü bir cübbe çıkardı. Cübbenin
atlastan bir yaması vardı. Etrafı da atlasla bezenmişti. Esma şöyle devam etti:
"Hz. Aişe vefat edene kadar bu cübbe onun yanındaydı. Hz. Aişe vefat
edince ben aldım. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giydiği bu
cübbeyi hastaların şifa bulması niyetiyle yıkıyoruz, onunla (Allah'tan) şifa
taleb ediliyor."
Müslim bu hadisi
Sahıh'te Yahya b. Yahya'dan nakletmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, libas (10).
Muğire b. Ziyad,
Esma'nın azatlısı Abdullah Ebu Ömer'den hadisi şu şekilde nakletti: İbn Ömer'in
çarşıda Şam yapımı bir giysi aldığını gördüm. İbn Ömer giyside kırmızı bir
çizgi görünce iade etti. Esma'ya gidip bunu anlattığımda şöyle dedi: "Ey
Cariye! Bana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cübbesini ver."
Cariye taylasan türü bir cübbe çıkardı. Cübbenin kolları ve yırtmaçları atlasla
işlenmişti. - Ebu Davud 4/328 (4054) ve İbn Mace 2/1188-1189 (3594).
Haccac bu hadisi Ebu
Ömer kanalıyla Ata'nın kaynından şöyle nakletti:
Esma binti Ebi Bekr'in
yanında atlasla dikilmiş bir cübbe gördüm. Bana:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu savaşta giyerdi" dedi. - İbn Mace 2/942
(2819).
Beyhaki der ki: "Bu
iki rivayetin isnadlarını Sünen kitabında aktardık."
5703- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculukta
Abdurrahman b. Avf ile Zübeyr b. el-Avvam'a vücutlarındaki kaşıntı sebebiyle
ipek gömlek giymelerine izin verdi.
İsnadı hasen, hadis
sahihtir.
Buhari ve Müslim bu
hadisi Sahih'te Said ile Hemmam b. Yahya kanalıyla Katade'den naklettiler;
ancak bu rivayete: "Bir gazvede" ibaresi yer almıştır. - Buhari,
cihad (231) - Müslim, libas (24).
5704- Enes b. Malik der
ki: Hz. Ömer'in, giysilerinin altına ipek gömlek
giyen Abdurrahman b.
Avf'ı ayıpladığını gördüm. Yanında Zübeyr de vardı ve onun da üzerinde ipek
gömlek vardı. Ömer: "Şu gömleği çıkar" deyince Abdurrahman b. Avf
gülerek: "Bize uysaydın sen de aynısını giyerdin" karşılığını verdi.
Ömer'in gömleğine baktığımda, omuzlarının arasında dört yama olduğunu ve bir
yamanın diğerine benzemediğini (başka renkte olduğunu) gördüm.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/69 (19934).
5705- Sabit der ki:
"Enes b. Malik'in insanların paniklediği bir ortamda atlastan iki sancağa
sarındığını gördüm."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/71 (19942).
5706- Hişam b. Urve
bildiriyor: "Babamın savaş zamanlarında giydiği atlas veya ipekten bir
cübbesi vardı."
Tahric: İsnadı sahihtir.
Abdürrezzak, Musannef 11/71 (19943).
5707- Haşim el-Evkas
bildiriyor: İbn Ömer: "Kişi içlerinden bir dirhemi haram olan on dirhemle
bir giysi satın aldığı zaman o giysi üzerinde durdukça Yüce Allah namazlarını
kabul etmez" dedi ve iki parmağını kulaklarına sokup şöyle devam etti:
"Şayet bu sözü Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki veya üç
defa işitmediysem şu kulaklarım sağır olsun .''
Beyhaki der ki: Bakiyye
hadisi bu isnadla rivayette tek kalmıştı ve bu senet zayıftır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim'in hocasını ve onun hocasını tanımıyorum. Ahmed, Müsned (2/98), Zehebi,
el .. Mizan (4/431) ve İbnAsakir4/1 (2).
5708- Abdullah b.
Uzeyne'nin annesi Defre der ki: Hz. Aişe ile tavaf ederken üzerinde haç işareti
olan bir giysi görünce: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giyside
böyle bir şey görünce onu keserdi" dedi.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Ebu Ubeyd, Garibu'l-Hadis (1/32) ve Zamahşeri, el-Faik (3/206).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Böbürlenerek
Giysiyi Yerde Sürümek